AK Parti Gaziantep Milletvekili ve TBMM Türkiye-Pakistan Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Ali Şahin, 11 Mayıs 2025’te 24 TV’de yayınlanan “Arafta Sorular” programında Esra Elönü’nün konuğu oldu. Derinlemesine bir sohbetin yer aldığı programda Şahin, kadere olan inancı, siyasi duruşu, tarihî hafıza ve özellikle Pakistan ile Türkiye arasındaki kardeşlik ilişkisine dair dikkat çekici açıklamalarda bulundu.
“Arafta hiç kalmadım ama…”
Programın açılışında Şahin’in içten sözleri dikkat çekti:
“Arafta hiç kalmadım… Ama bazen ‘iyiyken de, kötüydü be’ dediğimiz oluyor. Dualarımızda, ‘Yarabbi sadece senden beklerim, sadece senden isterim. Sadece senden bekleyince aradığımız olmuyor’ deriz ya… İşte o zaman anlıyoruz ki, Yaradan’ın sizin için yazmış olduğu bir kader var. Onun dışında başka hiçbir senaryo işlemiyor.”
Bu sözlerle Şahin, tevekkülün ve sabrın insanın yaşamındaki yön belirleyiciliğini güçlü bir şekilde ifade etti.
⸻
Pakistan-Türkiye Kardeşliği: “Bir milletiz, iki bedeniz”
Programın en çarpıcı bölümlerinden biri, Şahin’in Pakistan ile Türkiye arasındaki bağları anlattığı anlar oldu. Türkiye’de Kurtuluş Savaşı sırasında başlayan Kolay Milli Hareketi’ne değinen Şahin, Pakistanlı Müslümanların bu dönemdeki fedakârlığını şu cümlelerle anlattı:
“Türkiye’nin istiklal mücadelesi başladığında, Hindistan ve bugünkü Pakistan’daki Müslümanlar ellerinde avuçlarında ne varsa toplayarak yardım için bir araya geliyor. Kadınlar çeyizlerini gönderiyor, anneler kız evine alınacak eşyalarını Türkiye’ye yolluyor. Diyorlar ki, ‘Bir millet var orada, İslam’ın onurunu taşıyor. Bizim çeyizimiz sonra olur, ama onların istiklali önce gelsin.’”
Bu sözleriyle Şahin, bu kardeşliğin yalnızca diplomatik değil, kanla, gözyaşıyla, dua ve fedakârlıkla kurulan manevi bir bağ olduğuna vurgu yaptı.
Tarihi Hafıza: “Fantom ağrısı”
Osmanlı coğrafyasının dağılmasıyla birlikte milletin hafızasında kalan boşluğu “fantom ağrısı” olarak nitelendiren Şahin, özellikle Suriye, Filistin, Libya gibi topraklara olan ruhsal bağlılığımızın hâlâ sürdüğünü belirtti:
“Topraklar gitmiş olabilir ama bizim yüreğimizden çıkmış değil.”
II. Abdülhamid Han’a Dair: “Düşmansanız hem cahilsiniz hem de hainsiniz”
Sultan Abdülhamid Han’a yönelik ideolojik eleştiriler üzerine Şahin:
“Abdülhamid’e düşmansanız hem cahilsiniz hem de hainsiniz.”
diyerek tarihi şahsiyetlere saldırmanın bilgisizlik ve kötü niyetten kaynaklandığını ifade etti.
⸻
Siyaset Anlayışı: Niyet, Gayret ve Tevekkül
Siyaseti hizmet odaklı bir sorumluluk olarak gören Şahin, öncelik sıralamasını net bir şekilde açıkladı:
“Gaziantep milletvekili olarak önce hemşerimin hukukunu gözetirim. Sonra şehrin ve partimin hukukunu. Kendi hukukumu en sona koyarım. Eğer ilk sıraya kendi çıkarımı koyuyorsam, davadan uzaklaşmışım demektir.”
Kucaklayıcı Dil: “Sana ulaşamamışız”
Program boyunca kapsayıcı bir dili savunan Şahin, toplumla kurulması gereken bağı Hz. Musa’nın Firavun’a dahi yumuşak dille hitap etmesini örnek göstererek açıkladı. Bir vatandaşın “Ben AK Partilileri sevmiyorum” sözünü şu şekilde karşıladığını aktardı:
“Demek ki biz sana ulaşamamışız, dokunamamışız. Bu bizim eksiğimiz.”
⸻
“Ben milletimin duasına kefilim”
Programın sonlarına doğru Esra Elönü’nün “Bir gün her şey bittiğinde arkanızdan ne kalsın istersiniz?” sorusuna ise Ali Şahin şu yanıtı verdi:
“Ben milletimin duasına kefilim. Yeter ki gönlüme girmiş olayım… Gerisi çok da önemli değil. Çünkü gönüller yıkarsanız hiçbir şey inşa edemezsiniz. Ama gönüller yaparsanız; siz yoksanız da o gönül sizi yaşatmaya devam eder.”
Bu sözleriyle Şahin, siyasi kariyerinin ötesinde gönül insanı olmanın ve kalıcı izler bırakmanın önemini vurguladı.
Cevher Sekmeç
Kaynak: KentHaber27.com
Editor : Amatörce Gazetesi
